Gündem

Bilinmez Bir Kuşak: Gençlik Ne İstiyor?

Son yıllarda gençlikle ilgili yapılan araştırma ve analizlerin önemli bir kısmı kuşak odağıyla şekilleniyor. Kendinden önceki kuşaklardan oldukça farklı bir çocukluk ve gençlik seyri olan Z kuşağı herkes için merak edilen, tanınması, keşfedilmesi gereken “yeni bir teknoloji” muamelesi görüyor. Sosyal yaşam, ilişkiler, eğitim, çalışma hayatı gibi yaşamın pek çok alanında bu kuşakla ilgili her gün onlarca tanımlama yapılıyor.

Peki, ‘Ellerinden telefon düşmüyor’, ‘dinliyor ama duymuyor’, ‘ilk firsatta iş bırakıyor’ diye görülen Z kuşağına biraz daha yakından bakacak olsak farklı tanımlamalar yapabilir miydik? Gündelik yorumlar yerine veriler ışığında bakarsak anlaşılması o kadar da zor değil: Bugünün gençliği tüm kuşaklar gibi kendi çağının özgünlüklerini taşıyor. Yani onları anlamak ya da tanımak için bu çağın avantajlarına, zorluklarına, koşullarına bakmak zorundayız. Sadece gözlem bilgisi olarak dahi gençliğin arzularına ya da kaygılarına yön veren mevcut koşullara dair bir fikre sahibiz. Eğitimin giderek niteliksizleştiği, diplomaların değersizleştiği, mezuniyet sonrası iş tecrübesi kazanmanın zorlaştığı, genç işsizliğinin yüksek oranlarda seyrettiği bir dönemde gelecek kaygısı had safhada bir halet-i ruhiye oldukça olağan.

TÜİK verilerine göre 2024’ün son çeyreğinde ne eğitimde ne istihdamda yer alan 15-24 yaş arası genç nüfusun genel oranı %22,5 iken yükseköğrenimini tamamlamış genç nüfusta bu oran %27,8 oranında. Buradan görülüyor ki yükseköğrenim görmüş neredeyse her üç mezundan biri işsizlikle cebelleşiyor.

İstihdamın düşük ve gelecek kaygısının yüksek olduğu bir tabloda gençlerin yurtdışına çıkma arzusunun da giderek arttığını gözlemliyoruz. 2022’nin son çeyreğinde, üniversite öğrencilerinin toplumsal kapsayıcılık hakkındaki algılarını anlamaya dönük araştırmamızın sonuçları katılımcı üniversite gençlerinin %76’sının mezuniyet sonrası yurtdışına gitme planı yaptığını gösteriyor. Bu planın arkasındaki ilk üç neden sırasıyla daha iyi yaşam standartları, ülkedeki ekonomik, siyasi ve güvenliğe dair sorunlar ve akademik açıdan ilerlemek olarak öne çıkıyor.

Friedrich Ebert Stiftung (FES) 2024 Türkiye Gençlik Araştırması’na göre Türkiye’deki gençlerin %58’i iş bulmak için en önemli faktörün güçlü kişilerle bağlantılar olduğunu düşünüyor. ‘Uzmanlık’ ise ‘güçlü kişilerle bağlantılar’dan sonra geliyor. Üniversiteli gençler takip eden faktörlerde ise yurtdışı deneyimi ve siyasi parti üyeliğinin önemini vurguluyor. Yine bu araştırmaya göre, Türkiye’deki gençlerin %43,7’si on yıl sonraki geleceklerini şimdikinden daha iyi görüyor. Buradan üniversite gençliğinin yarısından fazlasının kendi geleceklerine dair umutlu olmadıklarını anlıyoruz. Türkiye’nin geleceği ve on yıl sonrası içinse %49,4’ü ‘şimdikinden daha kötü’ yönünde görüş bildirirken yalnızca %20,3’ü ‘şimdikinden daha iyi’ olacağını düşünüyor. Benzer araştırmalardan sorular, örnekler istatistikler çoğaltılabilir. Ancak bir çırpıda yazdığımız ya da okuduğumuz bu veriler gençlerin bilhassa üniversite öğrencilerinin geleceğe dair giderek derinleşen umutsuzluğunu açıklamak için fazlasıyla yeterli görünüyor.

Peki, bu verilerden hareketle başlangıçtaki sorumuza dönelim: Gençlik ne istiyor? Görünen o ki her şeyden önce güvende hissettikleri ve kalmak isteyecekleri bir ülke istiyorlar. Bunun yolu da geleceğe dair umutlu olabilmek, hayal kurabilmek ve plan yapabilmekten geçiyor. Aldıkları eğitimlerin, hak kazandıkları diploma ve unvanların liyakatle değerlendirileceğini bilmek; önlerinde iş firsatlarının, seçeneklerin olduğu, aylarca belki yıllarca istihdam dışı kalmadıkları ve bunun kaygısını daha okul sıralarındayken hissetmedikleri bir gelecek tahayyül ediyorlar. Ülke ekonomisinin, çalıştıkları işlerin koşulları iyi olsun, yaşam standartları ve refahları artsın istiyorlar. Şimdi Z kuşağına yeniden baktığımızda

ne görüyoruz? Hem kendileri hem ülkeleri için iyi temennileri olan ancak koşulların büyük bir umutsuzluğa sürüklediği koskoca bir gençlik diye tanımlamak yanlış olmaz sanıyorum. Bu kuşağın kendinden öncekilere, yani mütemadiyen tanımlamalar yapan bizlere de anlamak, yol açmak, deneyim paylaşmak, umut aşılamak görevi çıkıyor. Hepimizin geleceği için.

Merve Turgan

XSIGHTS Araştırma ve Danışmanlık Sosyal Bilimler Enstitüsü

Saha Koordinatörü

Başvurular

TÜİK, 2025. İşgücü İstatistikleri, 2025 Şubat.

TÜİK, 2025. Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Genç Nüfusun Bitirdiği Eğitim Düzeyi, 2022. TÜİK, 2025. Temel İşgücü Göstergeleri (15-24 yaş), 2025 Şubat.

Friedrich-Ebert-Stiftung (FES). Gençlik araşPrması Türkiye 2024: Kararlı demokratlar mı yoksa coşkulu milliyetçiler mi? Yol ayrımında Türkiye gençliği / Yazarlar: Demet Lüküslü ve Begüm Uzun. – Beşiktaş- Istanbul: Friedrich-Ebert-Stiftung Türkiye Temsilciliği, 2024. Electronic ed.: Istanbul: FES, 2024 https://library.fes.de/pdf-files/bueros/tuerkei/21629.pdf

Yazar

Picture of Merve Turgan

Merve Turgan